Başkan Yüksel Yıldırım’ın kullandığı üslup bugün taraftarın sosyal medyadaki tepkisinin en önemli nedenlerinden biri.
Hep bir 'tepeden bakma' ve ‘Ben, ben ben’ söylemi, yıllardır bu armaya gönül veren insanların gönül kırıklığı yaşamasına neden oldu maalesef.
Sadece sosyal medya değil, tribünlere baktığınız da görebiliyorsunuz gönül kırıklığını.
Araya kalın duvarlar örülmüş durumda.
Bunu görmek ve doğru okumak lazım.
Erzurumspor maçı sonrası böyle bir giriş yapmamın nedeni, sosyal medyada maç sonu yapılan paylaşımlar.
Kulübün karşılaşma sonrası paylaşımının altına baktığınız da görürsünüz ne demek istediğimi…
Neyse;
Maça gelecek olursak, sezonun en derli toplu görüntüsü vardı Kırmızı-Beyazlı takım adına.
Teknik direktör değişiklikleri genelde hep olumlu yansımıştır takımlara.
Menemen maçı sonrası Samsunspor’daki değişim de skora olmasa da oyuna olumlu yansıdı.
İki günde sihirli bir dokunuş yapmadı elbette Fuat hoca.
Ama eldeki oyuncu grubunun ne yapabileceğini iyi analiz etmiş.
Rakibi de tabi ki.
Öncelikle Diomande ile Gökhan Alsan’ı kilitledi.
Dana sonra da kenarları kapatıp Erzurumspor’un içe doğru yönelmesini sağladı.
Oyunu bir alana sıkıştırdı. Rakibe geniş alanda top yapma fırsatı vermedi.
Bunu yaparken de geniş alanda Fofana ve Yasin ile tehlike oluşturma düşüncesindeydi.
Ancak Samsunspor adına en önemli sorun, üçüncü bölge.
Çok ciddi bir şekilde hissedildi bu.
Orada ciddi bir yetenek sorunu ortaya çıkıyor.
8 - 9 - 10 numara oyuncu eksikliği üretken olmanızın önündeki en önemli engel.
Takımın 6 numarası Diomande 83’te ilk şutu çekti Samsunspor adına.
Bu istatistik anlatıyor aslında sorunun ne olduğunu.
20’nin üzerinde transfer yapmış bir takımın hücum hattının bu kadar kısır olması izah edilemez.
Johan Cruff söylemişti sanırım; ‘Para dolusu bir çantanın gol attığını hiç görmedik. Ama bir çanta dolusu gol atacak doğru transferleri bulmak için harcanacak para size başarı getirecektir” diye…
Bu kadar para harcayıp karşılığını alamıyorsanız, kadro mühendisliğinizi gözden geçirmeniz gerekir.
Elbette para Yüksel başkanın. Nereye ve kime harcadığı bizi ilgilendirmez.
Ama Samsunspor’da bizim sevdamız.
Küçük de olsa söz söyleme hakkımız olmalı.
Öyle değil mi?